Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

bir yere toplanmak

См. также в других словарях:

  • TEKENNÜF — Bir yere toplanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bulçarlamak — bir araya gelmek, tecemmü etmek üzere vad vermek, bir yere toplanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • TADAFÜR — Bir yere toplanmak. * Yardım etmek, muâvenet etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • birikişmek — e Bir yere toplanmak, bir araya gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kümelenmek — nsz Bir yere toplanmak, yığılmak Binbir kuş parlak yapraklı ağaçlara kümelendi. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İDDİRAK — Akıl etme, idrak etme, anlama, fehmetme. * Bir yere toplanmak. * Birbirine yetişmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TADAMM — Bir yere cem olmak, toplanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEKÂVÜS — Bir yere cem olmak, yığılmak, toplanmak. * Sıkışmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HAŞR — (Haşir) Toplanmak, bir yere birikmek. * Toplama, cem etmek. * Kıyametten sonra bütün insanların bir yere toplanmaları. Allahın, ölüleri diriltip mahşere çıkarması. Kıyamet. * Bir tohumun içinden büyük ağaçlar çıktığı gibi, her bir insanın acb üz… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • oturmak — e 1) Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu. S. F. Abasıyanık 2) nsz Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak Bakın, hikâye zordur, acımasız ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dolmak — nsz, ar 1) Dolu duruma gelmek 2) Bitkiler olgunlaşmak, erginleşmek Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. T. Buğra 3) Bir yere iyice yayılmak, kaplamak Oda sigara dumanı dolmuştu. S. F. Abasıyanık 4) Bir yerde pek çok eşya veya kimse… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»